24 Eylül 2016 Cumartesi

BAZILARI NE SANIR?

BAZILARI NE SANIR?

Bazıları yumurtadan çıkar kabuksuz sanır
Bazıları kendisini kral çocuğuyum sanır
Bazıları söylediğini unutur unutuldu sanır
Bazıları karşısına çıkınca şok oldu sanır

Bazıları geldiği yeri bilmez büyüdüm sanır
Bazıları da kendilerini Kaf Dağı’nda sanır
Bazıları Ataşehir’e taşınır sınıf atladım sanır
Bazıları insanlıktan çıkar bok oldum sanır

Bazıları evinde hiçbir şey olmuyor sanır
Bazıları çiftlikte her şey kendinin sanır
Bazıları dünyada hiç ölmeyeceğini sanır
Bazıları Allah’ı unutur burayı baki sanır

Bazıları kendine hürmet edeni itibarından sanır
Bazıları makamın verdiğini unutur büyüğüm sanır
Bazıları ne bok olduğunu bilmez göğe yükseldim sanır
Bazıları dünyayı kendine özel yaratılmış sanır

Bazıları bütün insanları kendi kölesi sanır
Bazıları bu insanları kendisi yarattı sanır
Bazıları Azrail’i duyar ama onu mit sanır
Bazıları kendine hiç dokunulmaz sanır

Bazıları geçmişi unutur yaşanmadı sanır
Bazıları hatıraları kaybeder bulunmaz sanır
Bazıları edilen yardımı görmez olmadı sanır
Bazıları bir bok olmadan sömek oldum sanır

Bazıları yalan söyler yalanı çıkmaz sanır
Bazıları atar iftirayı çamuru çıkmaz sanır
Bazıları yaptığının sorgulanmayacağını sanır
Bazıları uçmuştur, kendini Allah’a ortak sanır

Bazıları mezarı unutur hesap günü yok sanır
Bazıları bütün yaşananları boş imtihan sanır

S. Zafer ÜLGÜR
24.09.2016 - Antakya


22 Eylül 2016 Perşembe

Vizyonsuz Öğretmen Hayal Kırıklığı'dır ..

Dün akşam aşağı caddede bir arkadaş ile gezerken bizim köylü bir öğretmene rastladık. Nasılsın iyimisin muhabbetinden sonra konuyu direk kendisi açtı ve görüyor musun ortalık ne acayip karışık dedi. Dumura uğradım denir ya.. Dedim la ne alaka? Bizim köylü ortalık hakkında "acayip karışık" ifadesini kullandı ve tartışmak istiyor. Kafamda üçyüzbin baloncuk oluştu o durumdayım yani.
Neyse; Hayırdır hocam ne iş ya ne gördün ortalıkta dedim. Başladı anlatmaya anlatabildiği kadar. Ülkemizdeki Suriyelilerden tutunda darbeye kadar sadece iki cümlesini net anlayabildim. Birincisi "Suriyeliler neden bu kadar çoğaldı?" diye bana sordu ve sorusunun cevabını beklemedi. Konuşmaya devam etti. İkincisi de "Darbe olsaydı ekmek beş lira olacaktı".
Şimdi; Biraz irdelemek istiyorum. Yahu Suriyeliler neden bu kadar çoğaldı sorusunun en basit cevabı şudur. Hiç gazete okumayıp değişik haber kanallarını takip etmez isen hiç bir şeyden haberin olmaz ve sende diğer cahil kesim gibi sadece nefes alıp veren bir canlı olursun.
Suriyeliler neden bu kadar çok? Basit bir cevap "Yan komşumuz ve bize çok güveniyorlar". Biz Türk'üz ve biz, bize gelen misafire değer veririz.
"Darbe olsaydı ekmek beş lira olacaktı" Bu ne kadar sığ bir görüş. Ulen darbe olsaydı diye bir şey mi var? Daha ne olacaktı ki? 250'den fazla şehit vermişiz. Türkiye tarihinde ilk kez Gazi Meclis bombalanmış. TSK'dan bir kaç hain yine TSK'nın helikopterini kullanarak Türkiye Cumhuriyetinin masum vatandaşlarına kurşun yağdırmış. Daha ne olmasını bekliyordun ki? Yok ekmek beş lira olacakmış.. Olursa olsun. Sen giden canları göremiyorsan senin yediğin ekmek haram zaten. Sen atılan bombaları görmüyorsan o ekmek sana 90 kuruş değil 10 lira olsa bile hak. Ekmeği düşünüyor ya.. Ulan toprak giderse ekmeği nasıl üreteceksin beyinsiz?
Vizyon gerek deyince hemen küçümsemeyin. O şahsın kafası ancak Renault 12 Toros'a çalışıyor. Eşekten daha hızlı ve daha çok yük taşıyan tek araç Toros. Kafa ancak o kadar çalışan biri ile ülkenin durumunu konuşamıyorsunuz ki. Ama dedim ya o kadar çok konuştu ki ne konuştuğunu anlamakta güçlük çektim. Çünkü ne düşündüğünü bile köylüsü olan bana anlatamayan bir öğretmenin, ülkemiz geleceği çocuklara ne verebileceğini düşünün artık. Ben bunu yüzüne söyleyecektim ama kendimden utandım.
"Ulan sen daha aklından geçeni cümleye dökemiyorsun. Ülkenin geleceği çocuklara nasıl bir yön ve vizyon vereceksin?"
Ah Mustafa Kemal Atatürk ah.
Neden öğretmen için belli kriterler koymadın?
Neden vizyonu ve misyonu olmayan ve bu kelimelerin manasını bilmeyenin öğretmen olması imkansızdır diye bir kriter konulmadı?
Rahmetli Manço'nun bir sözü geldi aklıma..
"Ne köy olur senden ne de kasaba?"
Sözümü nasıl kapatacağıma gelince..
Bizim köyden daha öncede bahsetmiştim. Hiç bir halt olmaz bizim köylüden. Çünkü sadece ve sadece kendi çıkarını ön planda tutup "ülkeyi düşünmeyen bir dengesizden" ne bekliyorsunuz ki?
Bizim köyden daha önce öğretmen çıkmış. Bir kaç tanesini çok çok iyi tanıyorum. Gayette başarılı öğretmenlerdi onlar. Ellerinden öperim hepsinin. Ama şimdilerde ise sadece çıkarını yani menfaatini düşünen kişilerden başka bir şey çıkmıyor.
Bu arada rahmetli anamın bir sözü geldi aklıma o sülale ile ilgili;
"Oğlum onların kemiğini kırsan iliği bok çıkar"